9 Ocak 2018 günü Türkiye siyaseti en hızlı gelişen kayıkçı kavgalarından birine sahne oldu.
Olay şöyle gelişti.
HDP Milletvekili Hasip Kaplan twitter’da “Selahattin Demirtaş’ın yerine sakın ha bir Türk göz dikmesin.” diye bir dizi tweet attı.
Gelen “ırkçılık yaptığı” yönündeki eleştirilere de cevaben el yükseltti. Tabii tepkiler dinmedi ve bir süre sonra HDP, parti hesabından Kaplan’ın ırkçı açıklamalarını kabullenmediklerini belirten bir tweet attı.
Hasip Kaplan HDP’ye son bir uyarı yaptı, o arada twitter’da Sırrı Süreyya Önder’i etiketleyen bir takipçisinin paylaşımına “Sırrı gitsin film çeksin.” diyerek karşılık verdi.
Sırrı Süreyya Önder ise çok isabetli bir değerlendirme yaptı ve “Hasip zihniyeti ancak tükürülecek değersizliktedir.” dedi.
Günün sonunda, Hasip Kaplan siyaseti bıraktığını açıkladı.
Olay ve kavga baştan sona iki yüzlülüklerle dolu. Fakat kamuoyu açısından en azından şunun netleşmesi iyi oldu ki, Hasip Kaplan’ın ırkçılığının, yıllardır siyaset yaptığı partisi tarafından kabulü ve tescili önemli bir adımdır kendi adlarına. Fark etmedikleri, sadece Hasip Kaplan değil, HDP bizatihi ırkçı bir parti, belki bir kavga da onu açığa çıkarır, bakalım.
Meseledeki iki yüzlüklere gelirsek…
Sırrı Süreyya Önder’e siyaseti bırakıp film çekmesi tavsiyesi daha önce AK Parti milletvekili ve çözüm sürecinde elini taşın altına koyan birkaç isimden biri olan Yalçın Akdoğan tarafından da yapıldı. O zaman Hasip Kaplan dahil Akdoğan’ın bu isabetli tavsiyesine tepki gösterdiler.
Sivas civarında bir söz vardır: Gurkun cücüğü güzün sayılır. “Gurk” tavuğun kuluçkaya yatmasına denir, “cücük” de civciv’in Sivas civarında söylenen ismi. Kıssanın hissesi şudur, baharda kuluçka sonrası yumurtadan çıkan civcivlerin hepsini saymamak lazım, zira bunların bir kısmı sıcağa, bir kısmı soğuğa, bir kısmı zayıflığa dayanamayacak ve ölecek, son bahar geldiğinde, yumurtadan çıkan civciv sayısı ile kümesteki tavuk sayısı aynı olmayacak. Hesabı yumurtadan çıkan civciv sayısına göre yaparsanız yanılırsınız.
Çözüm süreci çöktüğünde, bunun en büyük nedeni PKK’nın yeniden savaş kararı alması ve HDP’nin bu karara direk tekmil verip gereğini yapması ve mesela Handek terörünü sahiplenmesi, çukur siyaseti izlemesiydi. Çözüm sürecini çökerten, tüm paydaşlarını satan PKK/HDP siyasetiydi. Süreç çöktüğünde Yalçın Akdoğan’ın HDP’ye artık filmini çekersiniz tavsiyesinde bulunması üzerinden “cücük”leri sayıp kendi ırkçı ve faşist siyasetlerini saklayabileceklerini sandılar. Fakat güz gelince, HDP Hasip Kaplan’ın ırkçı olduğunu anladı, Hasip Kaplan da Sırrı Süreyya’nın film çekmesi gerektiğini anladı. Gurkun cücük sayısı ile güzün tavuk sayısı eşleşmedi.
Bu kavganın diğer bir önemli çıktısına gelirsek, HDP açısından bir şey daha netleşti. Türk solu denen ucube zihniyet, kendileri bir devrimi beceremedikleri için akıllarınca daha ihtimal dahilinde gördükleri “Kürt Devrimi”ne çöreklendiler. Hasip Kaplan’ın isyanı haksız değil yani, Türk Devrimcisi denen bir grup faşist, Kürt faşistlerinin emeğine çökmeye kalktı ve son kavga da gösteriyor ki bunu önemli oranda başardı. İyi kötü, seversiniz sevmezsiniz ama Hasip Kaplan’ın onlarca yıllık hapis hayatının, onca kavgasının, onca emeğinin ve acısının üzerine Sırrı Süreyya Önder geldi çöreklendi.
Bu gasp, ahlaken ne kadar sorunlu olsa da, Hasip Kaplan’ın da Sırrı Süreyya’nın da inandıkları ideoloji açısından meşru zira ikisinin de idollerinden olan katil ve büyük devrimci Che Guevara’nın bir vecizesi devrimci ahlakı özetliyor: “Problemi beyninin sağ tarafına dayadığım 32 kalibre bir tabancayla bitirdim. … Kişisel eşyaları artık benimdi.”
Sonuç olarak, HDP Hasip Kaplan’ın ırkçı olduğunu, Hasip Kaplan da Türk solunun Kürt solunun emeğine çöreklendiğini fark etti. Umarım bu farkındalık ileri aşamalara geçer ve HDP ırkçı bir parti olduğunu ve onca emeğini Türk faşistlerine peşkeş çektiğini fark eder.
www.harunkaban.com