“Demokrasi nöbeti” 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişimine karşı sivil halkın tepkisini yansıtan, girişimden sonra günler-gecelerce halkın meydanları boş bırakmamasını anlatan bir kavram olarak Türk siyasî tarihine geçti.
Türkiye’nin dört bir yanında, bütün şehirlerinde, gencinden yaşlısına, kadın erkek milyonlarca insan sabahlara kadar “Demokrasi nöbeti” için meydanları doldurdu.
Bu süreçte neredeyse her gece, ilk gece olduğu gibi, demokrasiden taraf olduğumu belli etmek için Sakarya’da ve Antalya’da meydanlara çıktım, gözlem yaptım. Sakarya, milliyetçi-muhafazakâr-dindar kimliği ile ön plana çıkan bir şehir iken, Antalya ise daha çok seküler-ulusalcı bir kimlik ile biliniyor. Buna rağmen iki şehrin meydanlarında da aynı coşku, aynı manzara vardı.
Diğer şehirlerdeki demokrasi nöbetlerinden ajanslara, televizyonlara, gazetelere yansıyan görüntülerde demokrasi nöbetlerinde halkın kendi iradesine sahip çıkmasından doğan coşkunun tüm Türkiye’ye yayıldığını gördük.
Demokrasi nöbetlerinde farklı görüşten insanlar bir araya gelerek malûm darbe girişimini ve sivil siyasete karşı olası yeni müdahalelere karşı tepki gösterdi. O meydanlarda unutulmaz dostluklar, arkadaşlıklar, manzaralar doğdu. Çocuklarımıza, torunlarımıza gururla anlatacağımız anılar biriktirdik.
Belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve iş adamları bu direnişe aktif destek verdiler.
Meydanlar insanların her şeyi oldu, Sakarya’da Cuma namazları bile Demokrasi Meydanı’nda kılındı.
7 Ağustos’ta, “Demokrasi Nöbetleri” kapsamında İstanbul -Yenikapı’da dev bir demokrasi ve şehitler mitingi gerçekleştirildi. Bu mitinge de farklı görüşlerden milyonlarca insan akın etti.
Mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar halkı selamladı ve demokrasiden, milletten yana olduklarını belirten bir açıklama yaparak hem ülkemize hem de Dünya’ya güçlü bir mesaj verdi.
7 Ağustos günü Türkiye, diğer ülkelerde hayal dahi edilemeyecek büyüklükte bir şeyi başardı. Yenikapı’da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasi nöbetleri Çarşamba günü sona erecek” dedi. Dediği gibi de oldu.
Artık sadece Türkiye’de değil, Dünya’nın herhangi bir noktasında askerî bir darbeye girişilse, o ülkenin vatandaşları ne yapacaklarını bilmeseler bile ne yapmayacaklarını biliyorlar: Evde kalmamak, tepkisiz kalmamak.
Demokrasi nöbetleri bitmiyor, sadece şekil değiştiriyor. Artık demokrasi nöbetleri ve darbe direnişleri meydanlarda sabaha kadar sürecek şekilde değil, zihinlerimizde sürekli şekilde var olacak.
Zihni demokrasi nöbetinde herkesin tefekkür etmesi, eli kalem tutanların yaşadıklarını yazması gerektiğini düşünüyorum. O gece gerçekleşen hiçbir ayrıntı atlanmamalı. Bundan sonraki süreçte de demokrasimizi güçlendirecek adımlar atılmalı.