15 Temmuz’un Ekonomik Bedeli

15 Temmuz’un bir çoğumuz için farklı bir anlamı var. O geceyi unutmayanlardanım. Unutamam. Kimimiz dua ederken, kimimiz siper olurken, kimimiz son mesajını yazarken karşılamıştık o karanlık 15 Temmuz gecesini. O gece Türkiye, sıradan bir darbe teşebbüsünden fazlasıyla yüzleşti: Bir milletin iradesine doğrudan kasteden, devleti çökerterek ülkeyi yabancı güçlerin vesayetine açmayı hedefleyen hain bir kalkışmaydı bu. Ama o gece aynı zamanda bu milletin bağrından çıkan isimsiz kahramanların direniş destanıydı. Ellerinde silah yoktu o insanların. Ama yüreklerinde bir ordu vardı. Tankın altına yatan genç, Boğaz Köprüsü’nde şehit düşen mühendis, helikopterlerin sesine doğru koşan imam, darbeye “hayır” diyen işçisiyle, çiftçisiyle, öğrencisiyle tüm Türkiye bir oldu. Devletin iradesine sahip çıkmak, sadece bir anayasal görev değil, aynı zamanda insanlık onurunun bir haykırışıydı. Tarihin hiçbir döneminde, bu kadar geniş bir halk kitlesi böylesine çıplak elle bir askeri kalkışmaya karşı durmamıştı. Bu direniş, bir milletin hafızasına altın harflerle yazıldı. Ama kahramanlık kadar, bu ihanetin bize neye mal olduğunu da unutmamak zorundayız.

Milyarlarca Doların Uçtu

15 Temmuz’un hemen ardından Türkiye ekonomisi adeta frene bastı. 2016’nın Temmuz ve Ağustos aylarında sadece yabancı sermaye çıkışı 7 milyar doları aştı. Borsa İstanbul %15’e yakın değer kaybetti. Türk Lirası sadece birkaç gün içinde %5’e yakın değer yitirdi. Risk primi olan CDS (Credit Default Swap) oranlarımız hızla yükseldi. Türkiye bir anda “yüksek riskli ülke” kategorisine alındı. Turizm sektörü 2016’nın ikinci yarısında neredeyse durma noktasına geldi. Oteller iptallerle doldu, havayolları yolcu kaybetti. Yabancı yatırımcılar, “Türkiye güvenli mi?” sorusunu sormaya başladı. Uluslararası derecelendirme kuruluşları, birkaç hafta içinde Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. O dönemde sadece fonlama maliyetlerinin yükselmesi, özel sektöre yaklaşık 8-10 milyar dolar ek yük getirdi. Kamuda ise güvenlik ve iç istihbarat harcamaları katlandı. Savunma sanayii yatırımları hızla artırıldı ama bu durum birçok sosyal ve ekonomik projenin ötelenmesine yol açtı. Kalkınma odaklı programlar ikinci plana itildi; çünkü ülke artık bir beka mücadelesi veriyordu. Bir ülkenin en büyük ekonomik sermayesi “güvendir”. 15 Temmuz, o güveni sarsan en büyük kırılmaydı. İçeride darbe, dışarıda küresel medya üzerinden sürdürülen Türkiye karşıtı algı operasyonları, yatırım ortamının önünü kesti. 2017 yılına girerken Türkiye’nin büyüme tahminleri %4’lerden %2’lere çekildi. Yüz binlerce insanın işini kaybettiği, binlerce şirketin iflas ettiği sessiz bir kriz yaşandı. Üstelik sadece ekonomik değil, kurumsal sermayemiz de darbe aldı. Orduya, yargıya, bürokrasiye olan güven yıllar içinde tekrar inşa edilmeye çalışıldı. Bu süreçte kamu yönetimi hızla yeniden yapılandırıldı ama bu da kısa vadede yönetim kapasitesini zorladı. İhaleler ertelendi, projeler aksadı, yatırım ortamı durağanlaştı.

Unutursak Tekrarlar

15 Temmuz bir yönüyle millet olmanın tanımıydı. Siyasi görüşü ne olursa olsun, milyonlarca insan “bu bayrak inmez, bu ezan susmaz” diyerek sokaklara çıktı. Ama bu kahramanlık destanı, bize pahalıya da mal oldu. Ekonomik kaybımız sadece milyar dolarlarla ölçülemez; zaman, güven ve fırsat maliyetini de unutmamak gerek. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, bu hain teşebbüsün bize gösterdiği şey açık: Demokrasinin sigortası, sadece anayasa maddeleri değil; halkın iradesine sahip çıkma kararlılığıdır. Ama bu iradenin ekonomik bir karşılığı olduğunu da unutmayalım. Güvenlik, özgürlük ve hukuk bir ülkenin sadece siyasal değil, aynı zamanda ekonomik omurgasıdır. Bugün hâlâ 15 Temmuz’un yıldönümlerinde anma törenleri yapıyoruz. Ne güzel. Ama yetmez. O günün sadece tanklarına değil, ekonomimize vurulan zincirlerine de bakmalıyız. Hem kahramanlığı yaşatmalı hem de kayıplarımızdan ders çıkarmalıyız. Çünkü bir daha yaşanmasın diye, sadece anmak değil, anlamak, anlamak gerekir.

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et