Geçtiğimiz günlerde Ankara’da Casa İtalia adlı bir kafede Prof. Şerafettin Turan anısına düzenlenen ve Şerafettin Turan’ın makalelerinin kitaplaştırıldığı “Toplu Makaleler” adlı eserin tanıtımının yapıldığı bir etkinliğe katıldım.
Sonrasında sipariş ettiğim kahvemi beklerken kafedeki kitaplara göz attım ve Jacope F. Soranzo’nun 1575’te Venedik’ten İstanbul’a Seyahati’nin* yer aldığı ve 3. Murad’a takdim edilen günlük dikkatimi çekti. Kitabı satın aldım ve incecik olan bu kitabı bir çırpıda bitiriverdim.
Günlük-seyahatname türündeki bu eseri Ayça Güzel çevirmiş, İtalya Dostluk Derneği basmış.
Eseri okurken, eserde geçen Ragusa Cumhuriyeti dikkatimi çekti. Daha evvel bu devleti duymamıştım. Açıkçası kitapta bir iki sayfada anlatılan bu devletin sistemi, kurumsal yapısı dikkatimi çekmişti ve araştırmaya başladım. Okudukça hem şaşırdım hem daha da ilgimi çekti.
Kaderin cilvesi midir bilinmez, Şerafettin Turan Hocayı anma etkinliğinde aldığım bu seyahatnamede dikkatimi çeken ve bu yazıya konu olan Ragusa Cumhuriyeti’nin (Dubrovnik), İslam Ansiklopedisi’nde bulunan maddesinin müellifinin de Şerafettin Turan olduğunu araştırmalarım sırasında gördüm.
Bugünkü Dubrovnik (Hırvatistan) şehrinde kurulmuş olan Ragusa, Murat Hüdavendigâr Hazretleri döneminde Osmanlı himayesine girmiş olan aristokrat bir denizci devlet. Aslında Ragusa, denizci olduğu kadar bir ticaret devleti. Çeşitli kaynaklarda ticarette, diplomaside ve denizcilikte usta oldukları yazıyor.
1358 yılında Venedik’ten bağımsızlığını kazanan Ragusa Cumhuriyeti’nin sloganı ise şu şekilde: “None Bene Pro Toto Libertas Venditur Auro” yani “Özgürlük, dünyanın tüm altınlarına satılmaz.”
Geçimlerini daha çok ticaretten sağlayan Ragusalılar az da olsa tarım da yapmışlar. Ancak onlar daha çok denizcilikleriyle ve ticaretleriyle tarihte öne çıkmışlar.
#Ragusa Cumhuriyeti’nin kültür merkezi haline gelen ve içinde halka açık bir terazi de inşa edilmiş olan Sponza Sarayı’nın bir duvarına yazılan şu ifadeler ise Ragusalıların ticaret anlayışını gösteriyor:

Fallere Nostra Vetant, Et Fallı Pondera Meque Pondero Dum Merces, Ponderat Ipse Deus (Tartımız bizi aldatırsa biz de aldatırız; biz malı tarttığımızda Allah da bizi ölçer.)
Gelgelelim, benim de dikkatimi celbeden kısma yani Ragusalıların kurumsal yapısına.
Yukarıda bahsettiğim eserde Ragusalıların kurumsal yapısı ile ilgili geçen bazı ifadeler (tam ve ayrıntılı olarak açıklanmamış olsa da) şu şekilde:
“Ragusa Cumhuriyeti nüfus açısından oldukça kalabalık. Bölgeler arasında pek çok köy kurulmuştur. Bu köylere yöneticiler gönderilir.
(…) Ragusalılar, yönetim biçimi olarak kendilerine cumhuriyeti seçmiştir. Meclis üyeleri; siyaseti serbest meslek olarak icra eden, rütbe ve konumları yaş ve akrabalık temelinde yükselen kişilerden haizdir.
(…) Büyük Meclis’e iyi derecede okuma yazma bilmek ayrıca feraset ve idrak sahibi olmak konularında değerlendirilme şartıyla yirmi yaşını dolduran tüm asil vatandaşlar katılabilir.
(…) Büyük Meclis’in Danışma Kurulu tarafından seçilen Doç, ayda bir değişir. Ragusa Cumhuriyeti’nin bütün bakanlıklarını, kurallarını, emirlerini, Küçük Meclis’i ve Senato’yu tanzim etme görevi de yine aynı kurulun yetkisindedir.
(…) Ragusa Cumhuriyeti’nde idari birimlerin en yetkili olanı Senato’dur. Senato bütün memlekette devletin yönetiminden sorumludur. Senato’ya ortalama otuz kişiden oluşan memleketin en yaşlı mensupları kabul edilir. Öte yandan yine memleketin en yaşlı ve tecrübeli vatandaşlarından oluşan küçük bir meclis vardır ki (Minor Consiglio) bu meclisin yetkileri Senato’nun karara varamadığı, araştırılması ve incelenmesi gereken yargıların hızlı bir şekilde uygulamaya konmasıyla yükümlüdür.
(…) Konsül olarak adlandırdıkları, özel hukuk davalarından sorumlu beş yargıçları vardır. Bu davalarda belirli bir meblağa kadar temyiz imkânı söz konusu olmayıp ilgili meblağın üzerindeki temyizler için Senato’ya başvurabilirler.
(…) Ayrıca hepsi yabancılardan müteşekkil beş ya da altı memurları vardır. Onlara çok iyi maaş öderler ve çok saygı gösterirler. Memurlardan biri daha kıdemlidir. Onu baş memur olarak sayarlar, diğerleri hiyerarşide ondan sonra gelir. Ayrıca sekreterleri olarak kabul edip noter diye tabir ettikleri üç memurları vardır ki bunlar belirli bir maaş almalarının yanı sıra tüm sulh ve ceza davalarıyla meşgul olurlar; bununla birlikte kazanılan gelir diğer memurlar arasında paylaştırılır.
(…) Sağlık işlerinin başında beş beyefendi olup memleketin ileri gelenleri olarak göze çarparlar. Aralarından bazıları yönetici konumundadır.
Memleketin yasalarına göre oluşturulmamış her mahkeme kararına ve Küçük Meclis kararlarından bazılarına müdahale edilebilen beş savcı bulunur. Bu savcılar itirazın karara bağlandığı Senato’ya önerge sunabilirler. Üç avukat, Asiller Kamarası adına Büyük Meclis’in ceza ve hukuk davalarında suçlu bulunan kişilerin haklarını savunur.” a.g.e. s.40-4-42-43
Bunların yanı sıra üretimi, hazineyi, maaşları, vergileri denetleyen, memurlar da Ragusa Cumhuriyeti idare sisteminde yer almaktadır ve tüm bu konular da sistemli bir şekilde ele alınmıştır.
Foundation for Economic Education’da, Lawrence W. Reed, Ragusa Cumhuriyetine dair yazdığı yazıda Ragusalıların, iflas hukukunda Avrupa’nın öncüsü olduğunu ifade etmiştir. Reed, yazısında Ragusalıların bürokratik hızından, girişimciliği teşvik etmesinden, borçların ödenebilmesi için çıkardıkları yasalardan, devlet maliyesinin ihtiyatlılığından, deniz sigortası alanında öncü olduğundan bahseder.
Sahiden de pek çok kaynakta Ragusa’da mülkiyet hakkının sıkı bir biçimde korunmakta olduğu ve vergilerin düşüklüğü vurgulanmaktadır.
Ragusa’ya dair okumalarımda gördüm ki bu devletin iyi eğitimli, dünyayı tanıyan ve ticaretle uğraşan elitleri aynı zamanda usta birer diplomat gibi davranmakta ve adeta sivil diplomasi faaliyetleri icra etmekteler. Bu yönüyle de Ragusa Cumhuriyeti incelenmeye değerdir.
Ragusalıların da bir kez daha gösterdiği üzere refahın, gelişmenin sırrı, sistemli ve hızlı bürokrasi, öngörülebilir, açık gelişmiş bir hukuk sistemi, girişimciliği, ticareti teşvik eden bir anlayış tesis etmekten geçmektedir. 
Ragusa, 18. yy’da büyük bir deprem yaşamış bu depremden ciddi bir şekilde etkilenmiştir. 19.yy’da ise Fransız işgaline uğramıştır.
Son olarak, Ragusa ile ilgili bu kısa yazıda, Türk hoşgörüsüne de değinmek istiyorum. Ragusalılar, Katolik Hristiyan bir topluluktur. Bu şehir devletinde yaşayan Yahudiler’in şehirden çıkarılmasına yönelik bir akım başladığında Kanuni Sultan Süleyman, 1545’te olaya müdahale etmiş, bir kez daha Türk hoşgörüsünü göstererek bu akıma, karışıklığa izin vermemiştir.
Ragusa Cumhuriyeti, tarihin tozlu sayfalarında, pek çok farklı özelliğiyle incelenmeye, keşfedilmeye değer bir devlet olarak durmaktadır.
Haldun Barış, Aralık 2025
Yazıda Bahsettiğim Eserin Künyesi:
* Jacope F. Soranzo’nun 1575’te Venedik’ten İstanbul’a Seyahati, Sultan 3. Murad’a Takdim Edilen Günlük, İtalya, Dostluk Derneği, Çeviren: Ayça Güzel, Aralık 2021, Ankara.
Yararlanılan Kaynaklar
Şerafettin Turan, DUBROVNİK, https://islamansiklopedisi.org.tr/dubrovnik
The Republic of Ragusa, Project Gutenberg, https://www.gutenberg.org/files/55332/55332-h/55332-h.htm, Ballantyne, Hanson & Co. at the Ballantyne.
Lawrence W. Reed, “Remembering the Ragusan Republic”, Articles, Foundation for Economic Education, 10 April 2019, https://fee.org/articles/remembering-the-ragusan-republic/
Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Republic_of_Ragusa
F.W. Carter, “Ragusa: The City Republic of Dubrovnik”, History Today, Volume 30 Issue 1 January 1980, https://www.historytoday.com/archive/ragusa-city-republic-dubrovnik
Ali Çimen, “Osmanlı Himayesinde Dubrovnik (Ragusa) Cumhuriyeti”, SessizTarih.net, 22 Haziran 2020, http://www.sessiztarih.net/2020/06/dubrovnik-ragusa-cumhuriyeti-nedir.html
Ergün Hasanoğlu, Raguza Cumhurluğu, Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 2, Sayı/Number 2, Aralık/December 2013, 137-144., https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/407907
Lovro Kunčević, Another most serene republic: reflections on the social and political stability of Renaissance Ragusa, (Very much work in progres), EUSP.org, https://eusp.org/sites/default/files/archive/RESPUBLICA/RepTradition/10.Kuncevic_-_Another_most_serene_republic.pdf

